Bilinç Akışı

Bilinç akışı karakterin düşünme eylemini olduğu gibi aktarmaya çalışan bir edebi tekniktir.

Gavur blog yazarları kendilerine alışveriş yasağı koydukları dönemlere no-buy diyorlar, ben de kısa olsun diye alışveriş yok u kısaltıp avyok yaptım nasıl olmuş? :P

En son alışverişimi Nars’tan yaptım ve bütçem çöktü diyebilirim. Essie’nin braziliant koleksiyonunun 4'lü setini aldıktan sonra avyok’a giriyorum ama merak etmeyin bu blogu pek etkilemez çünkü yılbaşına kadar bir şey almasam da blogu idare edebilecek kadar ürün aldım yaz boyunca! Aslında gözüm Pastel’in renkli rimellerinde kaldı ama onları nasılsa sonra alabilirim değil mi?

Avyok dönemim düğüne yani ekim ayına kadar sürecek, ekim ayında ise balayına yurt dışına gideceğim için duty freeden birçok şey alırım diye düşünüyorum. Ama eşcağızımın yanında o kadar çok parayı kozmetiğe bayılırsam İstanbul’a dönüşte herhalde beni boşar diyorum, siz ne dersiniz?

Mac, sana laflar hazırladım; bir ruju 45 liraya satmak ne demektir Allah aşkına bana bir açıklar mısın? Chanel ruj bile şu yüksek dolar kuru ile 58 tlye geliyor, duty free den almak koşulu ile tabii. Hele allıklarına biçtiğin fiyatlar hepten gülünç! Kendini Nars, Chanel falan mı zannediyorsun? Zaten avyok döneme girdim, yurt dışına çıkmadıkça bir şey almayacağım senden. Yeminimi bir tek Ever Hip rujun olduğu koleksiyon gelirse bozarım. Yok yaa ben dayanamam kesin bozarım bu yemini :)

Yerli kozmetik markaları; son zamanlarda çok güzel renkte ojeler çıkarıyor, kaliteli ürünler piyasaya sürüyorsunuz. Tebrik ederim, Flormar, Pastel ve Golden Rose ojede çığır açtınız resmen, hoş Golden Rose’un bundan birkaç zaman önce bir blogger’a ürünlerini beğenmedi diye etmediğini bırakmadığını da hatırlatmak isterim, ben hala o yüzden Golden Rose almıyorum.

Benefit; etkinlik falan yapıyorsun Facebook sayfanda ama hala bir allığı 92 liraya satıyorsun! Coralista’yı 92 liraya almış olsaydım şimdi kafamı duvarlara vuruyor olurdum.

Essie; yaz ortası oldu hala braziliant 4lü set gelmedi turuncu ojeyi eylülde mi sürücez biz kardeşim?

Bobbi Brown, sonunda aklına geldi kahverengi dışında bir ruj tonu üretmek de, renkli kozmetik kategorisinin hakkını vermeye başladın, aferin. Tortoise shell palet de çok güzel ama 185 lira fiyat hiç olmamış. Hele o bıdıcık ürün içeren glossların 50 kusür lira olması beni gerçekten hasta ediyor.

Chanel, sürekli yeni ruj kategorisi çıkarma artık kardeşim! Tam rouge coco lardan hevesimi aldım derken, shine versiyonunu çıkardın, şimdi de allure velvet olanı çıkıyormuş sanırım. Param yok dostum anlıyor musun evleniyoruz biz, senin hızınla gidersem evde ekmek yerine ruj yiyeceğiz.

Guerlain, o Inca koleksiyonundaki bronzer ve 4lü farlara bittim ben duty free listesinin başında bu ikisi var zaten. Ama janjanlı ambalajla kendini sattırdığının da farkındayım, ürünler gerçekten iyi olmasa yüzüne bile bakmam.

Olay, oley diye okunan marka adı mı olur allasen yaa!

Max Factor, farların kötü ötesi, blogda yorum yazmakla bile uğraşmak istemiyorum o derece!

Giorgio Armani, sonbahar koleksiyonundaki 4'lü far çok güzel ama çok pahalısın bebeğim.

Becca, yıldızlar kadar uzaksın artık :((

Burberry, renklerin en az Bobbi Brown'un ki kadar sıkıcı ve pahalı!

Bioderma, hayatımın makyaj temizleyicisi budur diyorum, Lancome Bi-facil falan halt etmiş, Loreal bu ürünü görüp camdan atlasın, Neutrogena da reklam vermekten vazgeçsin, en çok biz satıyoz diye.

Japon makyaj firmaları, tüm far renkleriniz birbirinin aynı ve aynı yapıda hepsi, o kadar ışıltılı farları biz nası sürelim düğüne mi gidiyoruz?